Ortadoğu'da devam eden insani kriz ve çatışmaların artan boyutları, bölge ülkeleri ile uluslararası güçleri harekete geçirdi. Ürdün, Mısır ve Fransa, Gazze'deki son gelişmelere kayıtsız kalmayarak, yeni bir ateşkes çağrısı yaptı. Bu üç ülke, uluslararası toplumun Barış Süreci’ni desteklemesi ve harekete geçmesi için acil adımlar atması gerektiğini vurguladı.
Son hafta içinde Gazze'de yaşanan çatışmalar, iki taraf arasında kayıpların artmasına neden oldu. Uluslararası bağımsız kuruluşlar, sivil kayıpların yanı sıra, altyapının büyük ölçüde tahrip olduğunu bildirdi. Gazze'deki insani durumu gözler önüne seren veriler, tıbbi malzeme, gıda ve su gibi temel ihtiyaçların ciddi anlamda azaldığını gösteriyor. Bu durum, bölgedeki sivil halk için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ürdün, Mısır ve Fransa, çatışmalara son vermek ve insani yardımların bölgeye ulaşabilmesi için etkili bir ateşkesin şart olduğunu dile getirdi.
Bu üç ülkenin liderleri, Gazze'deki durumla ilgili ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, uluslararası güçlerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Konuşmalarda, “Gazze'deki insani felaketi durdurmak, tüm dünya için bir sorumluluktur” ifadesi kullanıldı. Ürdün Dışişleri Bakanı, "Sivil halkın güvenliği öncelikli olmalı, tüm taraflar bir an önce silahları bırakmalıdır." dedi. Mısır Dışişleri Bakanı, "Ateşkesin sağlanabilmesi için tüm taraflarla diplomatik iletişim kurmak şarttır." şeklinde konuştu. Fransa Dışişleri Bakanı ise, "Çatışmaların durdurulması ve uluslararası yardımın önünün açılması için derhal harekete geçmeliyiz." ifadelerine yer verdi.
Bu çağrı, uluslararası toplumdan ve Birleşmiş Milletler'den de destek aldı. BM Genel Sekreteri, durumu yakından takip ettiklerini belirtirken, "Sivillerin korunması ve insani yardımların hızla ulaşabilmesi için acil ateşkes şart." açıklamasında bulundu.
Gazze'deki durumun derinleşmesi, bölgedeki diğer ülkelerde de panik yarattı. Ürdün ve Mısır, Gazze’ye komşu ülkeler olduğu için, buradaki koşulların kötüleşmesi, kendi ulusal güvenliklerini doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, her iki ülke de bir an önce barışın sağlanmasını istiyor.
Fransa'nın, Ortadoğu'daki rolü de oldukça önemli. Avrupa Birliği'nin ve diğer uluslararası organizasyonların eve dönüş politikalarına katkıda bulunacak diplomatik adımları gündeme getirmesi gerektiğini vurgulayan Fransa, AB'nin Gazze'deki krize daha fazla müdahil olması gerektiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler ve diğer yardımlaşma kuruluşları, bölgedeki durumu izleyerek ateşkes sağlandığı takdirde yardım faaliyetlerine hemen başlanabileceğinin sinyalini verdi.
Ateşkes çağrısının yanı sıra, çözüm yolunda atılması gereken başka adımlar da şu şekilde sıralanıyor: Kalıcı bir barış anlaşmasının yapılması, taraflar arasında güven inşa etmek için diyalog süreçlerinin geliştirilmesi ve uluslararası gözlemcilerin bölgeye gönderilmesi. Bu süreçlerin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için, bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi şart.”
Sonuç olarak, Ürdün, Mısır ve Fransa'nın Gazze'deki çatışmaların sona ermesi için yaptığı ateşkes çağrısı, bölgedeki insani durumu iyileştirmek için hayati öneme sahip. Bu ülkelerin ve uluslararası toplumun ortak çabaları, çatışmaların sona ermesi adına atılacak adımların belirleneceği bir dönüm noktası olabilir. Gazze halkının barışa olan özlemi, bu çağrılarla birlikte bir nebze olsun umut bulabilir.