Son yıllarda altın, hem yatırım aracı hem de değeri bakımından güvenli bir liman olarak tercih edilmektedir. Ancak, altın piyasasındaki sahte ürünlerin artışı, yatırımcılar ve tüketiciler için ciddi bir sorun haline gelmiştir. Altın mücevherat alırken veya yatırım yaparken, sahte altınlarla karşılaşmamak için belirli bilgilere sahip olmak önemlidir. Peki, sahte altınları nasıl anlayabiliriz? Bu yazıda, sahte altının belirgin özelliklerini ve gerçek altını ayırt etmenin yollarını keşfedeceğiz.

Sahte Altınların Belirtileri

Sahte altınlar genellikle görünüm açısından gerçek altınla benzerlik gösterse de, bazı belirgin özellikleri vardır. İlk olarak, sahte altınlarda kullanılan malzeme genellikle daha düşük kaliteli metaller veya kaplamalardır. Gerçek altın, bileşiminde %24 oranında saf altın içeren 24 ayar olmak üzere, 18 ayar (yaklaşık %75 altın) ve 14 ayar (yaklaşık %58 altın) gibi farklı saflıklarda bulunabilir. Sahte altınlar ise genellikle metalin üzerini altın kaplamak için kullanılan yöntemlerle üretilir. Bu tür sahte mücevherat, zamanla kaplaması soyulmaya başladığında hızlıca ayırt edilebilir hale gelir.

Diğer bir yöntem, altının ağırlığını kontrol etmektir. Gerçek altın, aynı hacimdeki diğer metallerden çok daha ağırdır. Sahte altınlar ise bu ağırlığı taşımak için yeterli kalitede malzemelerle üretilmediğinden, hafif kalma eğilimindedir. Ağırlığın yanı sıra, sahte altınların genellikle daha parlak bir yüzeye sahip olduğu gözlemlenir. Gerçek altın mat bir parlaklığa sahiptir ve bu, onu sahte olanlardan ayırt etmenin yollarından biridir.

Mihenk Taşı ile Test Yapma Yöntemi

Bazı tüketiciler, sahte altını belirlemenin geleneksel bir yöntemi olarak mihenk taşını kullanma yoluna başvurur. Mihenk taşı, çeşitli malzemeleri test etmek için kullanılan özel bir kayadır. Bu test, bir parça altını veya yüzüğü mihenk taşına sürterek yapılır. Eğer parça gerçek altın ise, yüzeye sarı bir çizgi bırakır. Ancak, sahte bir altın kullanıldığında, farklı renklerdeki metalin çizgisi çıkar ve bu, ürünün sahte olduğunun bir göstergesidir.

Bu yöntemin dezavantajı, bazı sahte altınların yüzeyinin altın kaplama olabileceğidir. Bu noktada, altının saflığını belirleyecek başka bir test daha devreye girer. Asit testi, biraz daha karmaşık fakat daha güvenilir bir yöntemdir. Bu testi yapabilmek için birkaç damla asit ve bir test kiti gereklidir. Test kiti, altının yüzeyine asit damlatıldığında saf altının nasıl tepki verdiğini gösterir. Eğer altın güvenilir bir şekilde test ediliyorsa, asit ile geçiş göstermemelidir.

Bunların dışında, altının sertliği ve kararması gibi diğer faktörler de sahte ürünleri ayırt etmeye yardımcı olur; örneğin, gerçek altın suya karşı dayanıklıdır ve kararma yapmaz. Ancak, sahte altınlar zamanla suya maruz kaldıklarında oksitlenerek kararma yapabilir. Bu gibi durumlar, alışveriş esnasında dikkat edilmesi gereken hususlardandır.

Sonuç olarak, sahte altınlardan korunmak için dikkatli olmak ve yukarıda belirtilen yöntemlerle gerçek altını ayırt etmeyi öğrenmek gerekmektedir. Altın alışverişlerinizde güvenilir ve sertifikalı mağazaları tercih etmek de önemlidir. Bu şekilde, yatırımınızı en iyi şekilde koruma altına almış olursunuz. Unutmayın, sahte altınların tuzağına düşmemek için bilgi ve dikkat her zaman sizin en büyük silahınız olacaktır.