PKK, 2023 Ekim ayında yaptığı açıklama ile kendisinin feshedildiğini duyurdu. Bu karar, hem Türkiye hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. PKK'nın tarihi bir dönüm noktasına ulaşarak bu kararı almasındaki sebepler üzerine çeşitli analizler yapılmakta. Peki, bu fesih kararı ne anlama geliyor ve sonrasında neler yaşanacak? İşte detaylar.
PKK’nın fesih kararı, örgütün yıllardır süregelen çatışmalara son verme ve çözüm sürecine katkıda bulunma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Uzun yıllar boyunca Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde sürdürdüğü ayrılıkçı faaliyetler, gerek yerel gerekse uluslararası alanda ciddi sıkıntılar yaratmıştı. PKK, özellikle 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinin ardından, zaman zaman barış çağrıları yapmıştı. Ancak bu süreç, çeşitli sebeplerle sona ermiş ve çatışmalar yeniden başlamıştı.
Fesih kararında etkili olan bir diğer önemli faktör, PKK'nın zayıflayan destek tabanı ve uluslararası alandaki yalnızlık hissi. Son yıllarda artan operasyonlarla birlikte, örgütün lider kadrosu ve militan sayısı ciddi şekilde azalmıştı. Bunun yanı sıra, PKK'nın, terör örgütü olarak ilan edildiği birçok ülkede, özellikle de Batı ülkelerinde kaybedecek daha fazla kredisi kalmadı. Dolayısıyla, bu fesih, hem iç dinamikleri hem de dış faktörleri göz önünde bulundurarak atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
PKK'nın fesih kararı, Türkiye açısından da birçok yeni senaryoyu gündeme getiriyor. İlk olarak, bu durum güvenlik politikalarını nasıl etkileyecek? Uzmanlar, PKK’nın fesih kararının ardından Türkiye’nin güvenlik stratejilerinde köklü değişiklikler yapabileceğine dikkat çekiyor. Devlet, bu yeni durumu değerlendirerek, bölgedeki güvenlik durumunu daha stabil hale getirmek için çeşitli adımlar atabilir. Ancak, bu aşamada PKK’nın gerilla unsurlarının nasıl bir reaksiyon vereceği de merak ediliyor. Örgütün güçlü olduğu bazı bölgelerde, bu kararın anında kabul görüp görmeyeceği büyük bir soru işareti.
Fesih kararının gündeme gelmesi, aynı zamanda politik diyalog için yeni bir zemin oluşturma şansı da yaratabilir. Hükümet, PKK'nın kamusal alanda daha görünür olmasını sağlamak, müzakere masasına daha fazla aktör eklemek amacıyla çabalarını artırabilir. Bu durumda, toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkilerin izlenmesi de son derece önemli hale gelecektir. PKK'nın bugüne kadar sürdürdüğü politikalar ve taktikler, halkın güvenini sarsmış durumda olduğundan, bu noktada radikal değişimlerin gerekip gerekmediği tartışmalar eşliğinde değerlendirilecektir.
Öte yandan, PKK'nın feshi, örgütün uluslararası alandaki meşruiyetine dair yeni tartışmaları da beraberinde getirebilir. Özellikle de Avrupa ve Amerika gibi batılı ülkelerin PKK’ya bakış açısında bir değişim olup olmayacağı, ilerleyen günlerde dikkatle izlenecektir. Bazı analistler, bu kararın Avrupa’daki Kürt hareketleri üzerinde de etki yaratabileceğini öne sürerek, bağımsızlık arayışındaki diğer gruplar için bir örnek oluşturabileceğini belirtmektedirler.
Tüm bu gelişmeler ışığında, PKK'nın fesih kararı, sadece örgüt için değil, Türkiye'nin iç ve dış politikası için de önemli bir dönüm olabilir. Hem güvenlik alanında hem de siyasi istikrar açısından neler olacağını önümüzdeki günlerde daha net şekilde görebileceğiz. Bu bağlamda, PKK'nın bu yeni kararının, daha çözüm odaklı bir süreç başlatma yolunda bir adım olup olmayacağı ise merakla bekleniyor.