Her yıl olduğu gibi 2023'te de denizlerimizdeki balık popülasyonunu korumak amacıyla av yasağı dönemi başlıyor. Bu yılkinin diğerlerinden farkı, deniz ekosisteminin korunmasına yönelik yeni stratejilerin devreye girmesi olacak. Av yasağı uygulamaları, su ürünlerinin biyolojik çeşitliliğini artırmak ve sürdürülebilir balıkçılığı teşvik etmek için kritik öneme sahip. Türkiye’nin kıyılarında ve iç sulardaki avlanma faaliyetleri, yıllık döngüler ve biyolojik veriler göz önünde bulundurularak düzenleniyor. Bu dönemde hem balıkçılar hem de deniz ekosistemi için önemli değişimler yaşanacak.
2023 av yasağı, Türkiye'nin denizlerinde 15 Nisan - 1 Eylül tarihleri arasında uygulanacak. Bu tarih aralığında, bazı türler üzerindeki avlanma yasakları sıkı bir şekilde denetlenecek. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın belirlediği kurallar çerçevesinde, yasal avcılığı sürdürülebilir hale getirmek adına yenilikler yapılacak. Özellikle üreme dönemlerinde olan balık türlerinin korunması için önlemler alınacak. Av yasağı sırasında, balıkçılara önerilen yöntemler arasında; avlanmanın yasak olduğu dönemlerde alternatif geçim kaynaklarına yönelmeleri ve biyoçeşitliliği artırmaya yönelik projelere katılmaları yer alıyor.
Denizler, dünya üzerindeki en büyük ekosistemlerden biri olarak, milyarlarca insanın geçimini ve beslenmesini sağlıyor. Ancak aşırı avlanma, denizlerin dengesini bozmakta ve bazı balık türlerinin yok olmasına sebep olmaktadır. Av yasağı dönemi, yalnızca balıkların üremesi için bir fırsat değil, aynı zamanda denizlerdeki diğer canlılar için de bir koruma imkanı sunmaktadır. Bu süreçte deniz memelileri, deniz kaplumbağaları ve bu canlılarla simbioz yaşayan diğer deniz ekosistemleri, sağlıklı bir ortamda çoğalma fırsatı bulacak. Uzmanlar, sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının sadece mevcut balık popülasyonunu korumakla kalmayıp, ekosistemin genel sağlığına da katkıda bulunacağına inanıyor. Özetle, her balıkçının olduğu kadar tüketicinin de av yasağına saygı göstermesi büyük bir önem taşıyor.
Sonuç olarak, 2023 av yasağı döneminin, hem balıkçılık hem de denizlerimiz için ne denli önemli olduğunu unutmamak gerekir. Her bireyin bu süreçte çevre bilincini artırarak, deniz doğal kaynaklarına saygı göstermesi, gelecek nesillere daha sağlıklı ve zengin denizler bırakmamıza katkı sağlayacak.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da av yasağının yanı sıra, çeşitli eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlenecek. Yerel balıkçılara ve toplumlara yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılarak, av yasağının gerekliliği konusunda bilinç oluşturulacak. Su altı yaşamına duyarlılığı artırmak ve denizlerin korunmasına katkıda bulunmak için herkesi bu girişimlere destek olmaya davet ediyoruz.