Hayat, bazen insanların karşısına zorlu sınavlar çıkarır. Bu sınavlardan biri de fazla kilolarla başa çıkmaktır. 126 kilo ile hayata başlayan 30 yaşındaki Buse, iki yıl içinde 40 kilo vererek, hem fiziksel hem de mental olarak kendine yeni bir yön çizdi. Elde ettiği bu heyecan verici başarı, çevresindekilerin dikkatini çekti ve “Mide küçültme ameliyatı mı oldun?” sorusunu akıllara getirdi. Buse, bu süreçte uyguladığı yöntemleri ve yaşadığı değişimi paylaşıyor.
Buse, fazla kilolarının hayatını nasıl etkilediğini ve bu konuda nasıl kararlar aldığını anlatırken, duygularını da aktararak samimiyetle paylaşıyor. “Kilolu olmak sadece fiziksel görünümle ilgili değil; özgüven kaybına, sosyal hayattan uzaklaşmaya ve birçok olumsuz düşünceye neden oluyor” diyor. 126 kilodan muzdarip olan Buse, bir sabah aynada kendisine baktığında, değişim isteğinin tam anlamıyla belirdiğini ifade ediyor. “Bir gün kendimi çok kötü hissettim. Aynada gördüğüm görüntü beni çok üzüyor ve daha fazla seyahat edememek, mağazalarda kıyafet bulamamaktan korkuyordum” diye sözlerine ekliyor.
Bu zor karar sürecinde en büyük motivasyon kaynağının sağlıklı bir yaşam isteği olduğunu belirtiyor. Kendisine bir hedef koyarak, spor yapmaya ve sağlıklı beslenmeye karar veriyor. “Sadece kilo vermek istemiyordum; hayatımda tamamen yeni bir sayfa açmak istiyordum” diyor. Ardından, spor salonuna yazılarak günlük rutinini değiştirmeye başlıyor. İlk başlarda zorlandığını belirten Buse, zamanla kalori hesaplamaları yaparak daha bilinçli bir diyet uygulamaya geçiyor.
Buse, iki yıl boyunca kilolarıyla olan savaşını açık bir şekilde paylaşıyor. “Başka birine destek olmak için tüm süreci paylaşmak istedim. Diğer insanların da benim gibi hissettiğini biliyorum” diyor. Egzersiz ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları sayesinde, zamanla hem bedeni hem de ruhu değişime uğruyor. Önceleri yavaş olan kilo verme süreci, doğru adımlar ve motivasyonla hız kazanıyor. “İlk aylar zorlu geçse de, ilerlememi görmeye başladıkça her şey daha keyifli hale geldi. Artık daha aktif bir hayatım var” diye belirtiyor.
Diyetisyeninin ve spor hocasıyla düzenli görüşmelerinin önemli bir destek olduğunu söyleyen Buse, “Onlar olmadan bu yolculuğu bu kadar kolay atlatamazdım. Hem motivasyon hem de doğru bilgilendirme çok kıymetli” diyor. Hayatındaki bu pozitif değişimle birlikte özgüveni artarken, sosyal hayatı da bir hayli canlanıyor. Arkadaşları ve aile üyeleri, onun bu değişimi karşısında şaşkına dönerek "Buse, gerçekten değiştin!” diyorlar. Buse ise bu sözlerin sadece başarıya ulaşmanın bir karşılığı değil, aynı zamanda yeni bir hayatın başlangıcı olduğunu belirtiyor.
Buse’nin hikayesi, yalnızca kilo vermekle sınırlı kalmıyor. O, yalnızca dış görünüş değişikliği yaşamakla kalmayıp, aynı zamanda daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsiyor ve yediklerine dikkat ediyor. “Artık geçmişteki gibi abur cubur tüketmemeye ve dengeli beslenmeye özen gösteriyorum. Sağlıklı beslenmenin keyfini çıkarmak çok güzel” diyor. Bu değişimin ardında bir irade gücü ve kararlılık yatıyor. Buse, insanlara bu konuda ilham vermeye çalışmanın da kendisine büyük bir tatmin sağladığını dile getiriyor.
Sonuç olarak, Buse’nin iki yıl süren bu dönüşüm hikayesi, birçok insana umut olacak nitelikte. “Sadece kilo vermekle kalmayıp, kendimle yeniden barıştım” diyor. Hayatını geri kazanmanın mutluluğunu yaşayan Buse, örnek teşkil eden hikayesini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor. Onun hikayesi aynı zamanda, kilo vermek isteyenlere motivasyon kaynağı olmaya aday. Belki de her birimizin içinde böyle bir güç saklıdır; yeter ki irade gösterelim ve hedeflerimizin peşinden gidelim.