Ülkemizde son yıllarda emlak sektörü, birçok yatırımcının gözdesi haline geldi. Ancak bazı dolandırıcılar, bu alandaki fırsatları kötüye kullanarak masum insanları hedef almaktan çekinmiyor. "Hisseli tapu" olarak bilinen kavram, son zamanlarda çok sayıda kişi için kabusa dönüşen bir dolandırıcılık şemasının adı oldu. Çarpıcı detaylarıyla ortaya çıkan bu dolandırıcılık, 100 milyonluk bir hacmi de beraberinde getiriyor. Tuzağa düşen birçok insan, aldıkları hisseli tapularla birlikte sadece zaman ve para kaybetmekle kalmadı; aynı zamanda hayallerindeki evlerine de giremelere olmaktan uzak kaldılar.
Hisseli tapu, tapu belgesinin birçok birey arasında paylaşıldığı bir yapıyı ifade ediyor. Normal şartlarda tapu, bir mülk üzerindeki sahiplik durumunu belirten yasal bir belgedir. Ancak dolandırıcılar, bu kavramı adeta kendi menfaatleri doğrultusunda kullanarak insanları tuzağa düşürüyor. Dolandırıcılar, bir mülkü çeşitli kişilere, genellikle de düşük fiyatlarla satma vaadiyle hisseli tapu sistemine sokuyor. Bu durum, potansiyel alıcılar için cazip görünse de aslında büyük bir riski beraberinde getiriyor.
Birçok insan, hisseli tapu satın alırken, "az paraya mülk sahibi olma" fikrine kapılarak gerekli sorgulamaları yapmadan bu tuzağa düşüyor. Dolandırıcıların kullandığı en yaygın yöntemlerden biri, sahte tapuların düzenlenmesi ve mülk üzerinde birden fazla pay satılmasıdır. Bu durumda, gerçek mülk sahipleri, bu duruma müdahale etmek isteseler bile genellikle zorluklarla karşılaşıyorlar. Böylece dolandırıcılar, mağdurları üzerine bıraktıkları kalıntılar ve borçlar ile baş başa bırakıyorlar.
Son günlerde ortaya çıkan veriler, hisseli tapu dolandırıcılığının ne denli büyük bir boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor. Yaklaşık 100 milyon liralık bir alım satım hacmi ile hayatımıza giren bu dolandırıcılık sistemi, sadece bireyleri değil aynı zamanda aileleri de aldatma aracı haline geldi. Yüzlerce insan, hisseli tapu yoluyla satın aldıkları mülkler nedeniyle yaşadıkları hayal kırıklıklarını dile getiriyor. Birçok kişi, hayallerindeki evi almak için birikimlerini harcarken, dolandırıcıların tuzağına düştüklerini anlamakta gecikiyorlar. Bu süreçte hem psikolojik hem de finansal travmalar yaşayan vatandaşlarla yapılan röportajlar, yaşanan mağduriyeti gözler önüne seriyor.
Yetkililer, bu tür dolandırıcılıklara karşı daha fazla önlem alınması gerektiğini belirtiyor. Ülkemizin çeşitli yerlerinde Hisseli Tapu dolandırıcılığına maruz kalan binlerce insan, yaşadıkları mağduriyeti dile getirmek için protesto düzenlemeye başladılar. Hükümetin bu duruma duyarsız kalması, dolandırıcılık mağdurlarının öfkesini daha da artırmış durumda. Dolandırıcılığın girdabında kaybolan vatandaşlar, olayın tüm boyutlarıyla gündeme taşınmasını ve gereken hukuki önlemlerin bir an önce alınmasını talep ediyor.
Hisseli tapu ile ilgili bir diğer önemli husus ise, insanlar arasında güvensizlik oluşturmasıdır. Artık mülk satın almak isteyen bireyler, tanıdıklara ve güvenilir kaynaklara başvurarak hareket etmeyi tercih ediyor. Bu durum, ülke ekonomisinin genelinde de olumsuz etkilere yol açabilir. Dolandırıcılık olaylarının artışı, gayrimenkul sektörüne olan güveni sarsıyor ve yatırımcıların sektöre girişini zorlaştırıyor.
Hisseli tapu dolandırıcılığı hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler, konuyla ilgili uzmanların yaptığı önerilere kulak vermeli. Gayrimenkul alırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktaların başında, tapunun mutlaka resmi yollardan kontrol edilmesi gelmektedir. Ayrıca, yapılan kontratların detaylı bir şekilde incelenmesi ve mümkünse bu süreçte bir hukuk uzmanından yardım alınması oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki, az para ile mülk sahibi olma hayali büyük risklerle dolu bir yolda ilerlemek anlamına gelebilir.
Özetle, hisseli tapu dolandırıcılığı, bireylerin hayatlarını alt üst eden bir sorun olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Yetkililerin acil önlemler alması ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Tek bir dolandırıcılık olayı, yüzlerce kişinin hayatını geri dönülmez bir hale sokabiliyor. Bu tür dolandırıcılıklara karşı daha dikkatli olmak, hem kişisel güvenliğimiz hem de toplumun genel refahı adına son derece önemlidir.